14 Mart 2013 Perşembe

kıskanmak

Biraz içliyim bu gün.
Kendi bardağımdaki ruj izi bile darmadağın ediyor,radyoda Sezen çalsa kim bilir ne halde olurum..

Günün adını kıskanmak koydum.Kapağımda yazmayan ama yazarın notu gibi duran kelimem.

Birini sevince..Yok öyle değil. Biri sizin sevme sebebiniz olunca, anne bakışının sızısı gibi ta içinde hissedince sevgisini,Tanrı 'o senin erkeğin, sen de onun kadınısın' deyince..

Kıskanıyorum.Aksi halde derin dondurucudan çıkmış yaz meyveleri kadar samimi olabiliyorum ancak.Buna da aşk denmez zaten.

Biliyorum;
ayaklarının çamuru,dizlerinin yarasıyla da gelse, kim bilir nereden..Seni vatan bilecek. Avuç içinin coğrafyasında hüküm süreceksin. Adı sende sadece nefret uyandıran kadın isimlerinin toprağının altında olması,topraklarını lanetlemeyecek. Aksine, aynı toprakta yeşeren tüm güzelliğin sahibi olduğunu bildiğinde toprağa şükredeceksin. Üstündekilerle,altındakilerle..Bereketini kaçırmayacaksın cömert vadilerinin.O zaman altın tozuyla esecek rüzgar uçurumdan uzağa, kasırga bile ıslık çalacak kulağına.Biliyorum.

Ama, kadınım ben. Azıcık fazla kaynasa süt, dibi tutar hemen.Fazla suyu sevmez menekşe ve ılık ütü ister yünlüler.bunları da bilirim. Ama sütü iyice kaynatır, menekşenin susuz kalmasından korkarım.Ütü dediğin de sıcak olur!

Velhasıl kelam beyim,
Ateşimi söndürecek toprağındaki kuyudur,
Lakin yangınımın közü de o kuyunun suyudur.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder