4 Mart 2013 Pazartesi

babam.



Merhaba baba..
Bu gün gözlerinin özür dilemesi yetmiyor.Sabah sarılışın,şen kahkahan,güzel kokun yetmiyor.Ben kendime yetmiyorum bu gün. İstediğin çocuk olamadım.Anlattığın masallara inanamadım bu gün.

Saçlarımı kestiğinde o kadar kızmamıştım sana.Ya da en güzel oyuncaklarımı mahallenin çocuklarına dağıttığında.Beni bırakıp gittiğinde de kızmadım.Hep güzeldin..  
Ama babam..Geri getiremediğim çocukluğumu kabuslarımdan çıkaramıyorum.Cam önünde beklediğim pazar günlerini,ağlayarak uyuyakaldığım geceleri.O yıllardan kalma bakışını..Atamıyorum içimden.Dizin eskisi kadar sıcak değil biliyor musun? 
Ayrıca şalgam suyundan hep nefret ettim.Sana söyleyemediğimden yıllardır içişim.Sen bir şeye güzel dediysen güzel olmalıydı.Ben senin istediğin kalıptaki çocuk olmalıydım.Bu bende nasıl yaralar açtı, fark ettin mi? 
Bir dediğini iki etmedim bu güne kadar.Sebepsiz'hayır' ların, sana doğru gelen ne varsa ..Sen doğruydun çünkü.En doğru insan, en doğru adam. Kendimi buna o kadar inandırdım ki..

Baba,beni hayal kırıklığına uğrattın. Prensim çamura düştü.İnanamadım,kaldıramadım.Her gece kabuslarımda koşmak istiyor koşamıyor,arıyor bulamıyor,karanlıklar içinde kalıyorum.Sebebi..Sensin.
Psikologlara,ilaçlara doydum son yıllarda.Bana hep kızdın.Ama diyemedim ki..
İlkokuldaydım.'Beni sevmiyorlar' dedim sana.'sınıfta beni istemiyorlar'. Sınıfa sonradan gelen çocuk olarak asosyalliğim de üstümdeyken bu haldeydim.En arkada oturan,sessiz sır küpü çocuk.Her gün ağlayarak geliyordum ve bir akşam sana açtım durumu. Beni bilgisayarın başındayken dinledin.Arkanı dönme zahmetinde bile bulunmadığın gibi'büyüttüğümü' söyledin.10 yaşındaydım.
'Nereye gidiyorsun bu gün cumartesi' dedim.Evde olmalısın,beraber olmalıyız.' Yüzüme baktın ve ciddiyetle cevapladın.'Cehennemin dibine!'.Şaka olarak algılamış ve 'beni de götürsene' demiştim neşeyle. 'tek kişilik biletim var.Çocuklar gelemez dedin'11 yaşındaydım.
Odamdaki her şeyi yere devirip içinde ağlıyordum bir cumartesi.Odamın kapısını aralayıp şöyle dedin baba: ' odanı topla.' 12 yaşındaydım.Bir yandan annem dizlerimde ağlıyordu.Rolleri değişmiştik. Bilmediğim isimler geçiyordu cümlelerde artık.Çirkin kelimler.Çok çirkin.
14 yaşındaydım ve 15.Sen evdeki varlığımı yeni yeni anlıyordun.Telafi çanları çalıyordu hehey! Birilerinin gönlü alınmalıydı çarçabuk.Hediyeler alınmalıydı,çok gülünmeli ve sevimli olunmalıydı.Sevgiye boğmalıydı evin tek çocuğunu.Birden her şey güzelmiş gibi yapılmalıydı.Bol bol harçlık verilmeli,yollarda kol kola yürünmeliydi.
kaç yıl oldu? 6 mı? 7 mi? 
geçmiyor .
Başkalarının evlerinde uyuduğum uykular geçmiyor.Bilmediğim şehirlerde beni geride bırakıp yürüyüşün geçmiyor.O müzik kutusu geçmiyor.rutubet kokusu geçmiyor.Gitmiyor burnumdan.
Hala senin kafanla yaşıyorum kahretsin.Senin istediğin kitapları okuyor,senin istediğin filmleri izliyorum baba! Senin cümlelerin yer etmiş beynimde,onlarla konuşuyorum! Beni alıkoyduğun şeylere tiksintiyle bakıyorum.Başka bedende sen gibiyim..Yoruldum baba.Çok yoruldum.

Dün dediklerin geliyor aklıma. 'Odanda durduğun her saat kayıp kızım.Burada,beraber oturmalıyız.Vaktini yalnız geçirme.Zaten ayrılacağız..' Acı bir gülüşle cevapladım.Ama sanırım anlamadın.
Söylemek istedim ama söyleyemedim.'Gittiğin cumartesi ve pazarlara say baba.Ve gecelere.Sen yoktun ama ben evdeydim.'
Kızmıyorum.
Sadece.
Geçmiyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder